Kitap Adı : KANATSIZ KUŞLAR
Orjinal Adı : Birds Without Wings
Yazarı : LOUIS DE BERNIERES
Türü : Roman / Tarihi
Çevirmen : Bahar Öcal Düzgören
Louis de Bernieres’in son kitabı Yüzbaşı Corelli’nin Mandolini büyük yankılar yarattı. Richard Russo ‘’Her sayfanın sonunda, yazarın zekasını, anlayışını, kalbini, hayal gücünü ve bilgeliğini duyumsuyorsunuz. Bu harika bir kitap...’’ diyor. A.S. Byatt, yazarı, Dickens ve Evelyn Waugh ile aynı çizgiye oturtuyor.
Bernieres uzun zamandır özlemle beklediğimiz yeni eseriyle karşımızda; Kanatsız Kuşlar, mizah ve kederin çın çın yankılandığı lirik bir yapıt... Karşı cins arasındaki aşkı, dostlukları ve dostların birbirlerine düşman olmak zorunda kaldıkları savaşın nasıl kişilsel bedeller ödettiğini dile getiren politik bir roman.
Kanatsız Kuşlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun son günlerinde Güney Batı Anadolu’nun küçük bir sahil kasabasında yaşayan kuşaklar boyunca o topraklarda kök salmış -Müslüman Türkler, Hıristiyan Yunanlı ve Ermeni azınlıklar- zengin ve farklı kültürlerin öyküsü... Yerel özdeyişler üreten halk bilgesi çömlekçi İskender, çocukluklarından beri arkadaş olan Karatavuk; İskenderin’in oğlu ve Mehmetçik; birbirlerine ‘Kafir Efendi’ diye hitap eden iki farklı din mensubu Peder Kristoforos ve Abdulhamid Hoca; karısı zina suçu ile recm edilen toprak ağası ve kentin koruyucusu Rüstem Bey; Likya mezarlıklarında yaşayan ve korkunç görünümü nedeniyle ‘Köpek’ lakaplı bir adam; tüm dinlerin temsilcilerine ve Tanrı’ya lanetler savurarak ortalıkta dolanan ‘Gavur’ denilen bir diğer adam... De Bernieres’in kahramanlarıdır.
Koşup oynayarak vakit geçirdikleri tepelerde Mehmetçik, okuma yazma bilmeyen Karatavuğa Yunan harfleriyle Türkçe yazı yazmasını öğretmektedir.
Çocukluğundan beri yanından hiç ayrılamayan keçi çobanı İbrahim’in, güzelliği dillere destan Hıristiyan kızı Philothei’e duyduğu tutkulu aşk, genç adamın korkunç bir trajediye ve deliliğe sürüklemesine neden olacaktır. Bir süre sonra başlayan savaş kasabanın gençlerinin zorunlu askere gitmelerine neden olur. Gelibolu cephesinde savaşan Karatavuk, bu acımasızlığa yakından tanık oldukça masumiyetini yitirir.
Genç askerlerin geride bıraktığı kasaba da savaştan payına düşeni alır. Savaş hiç vakit yitirmeden fanatik dindarlık ve milliyetçilik duygularını kamçılayarak su yüzüne çıkarır ve yüzyıllardır süre gelen barış ve ahenkli yaşamı yerle bir eder.
Kanatsız Kuşlar ayrıca Kurtuluş Savaşı’nda ülkeyi istila eden batılı güçleri askeri dehası ile perişan ederek büyük zafer kazanan ve ülkeye yeni bir düzen getiren Mustafa Kemal’in de öyküsüdür.
Tarihi gerçeklere dayanan, ama destansı anlatımıyla fazlasıyla insancıl, duygusal ve tensel ayrıntılarda büyüleyici çağrışımlar ifade eden Kanatsız Kuşlar tam bir zafer abidesidir.
BASINDA KANATSIZ KUŞLAR -
NELER SÖYLEDİLER?
BASINDA KANATSIZ KUŞLAR -
NELER SÖYLEDİLER?
E-Posta: zlivaneli@gazetevatan.com
Zülfü Livaneli
Bundan önce çıkan romanı "Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini" bütün dünyada milyonlarca satış yapmış ama Yunanlıları da kızdırmıştı.
Filme de alınan ve Nicholas Cage ile Penelope Cruz'un başrolleri paylaştıkları roman, Kefalonya Adası'ndaki turizmi patlatmıştı ama Yunan solu kitaba tepki göstermişti.
Louis de Bernieres şimdi bu yüzden mi bu kadar Türk yanlısı bir kitap yayınladı diye merak ediyorum doğrusu.
Kitap boyunca Yunanlılar eleştiriliyor.
Aslında sadece Yunanlılar değil, Ruslar, İngilizler, Almanlar, Kürtler, Araplar da bu üsluptan paylarını alıyor.
Bernieres Osmanlı'nın Bati'nın emperyal oyunlan nedeniyle dağıtıldığı süreçte Balkanlar'da ve Anadolu'da büyük bir Müslüman soykınmı yapıldığını öne sürüyor.
Ama kimse şikâyet etmediği ve uluslararası bir mesele haline getirmediği için bu katliamın sessizliğe gömüldüğünü söylüyor.
Ermenilere uygulanan tehcir felâketinin sorumluluğunu ise kısmen Rusya'ya kısmen de Enver Paşa'ya yüklüyor.
Kitabın baş kahramanı ise Mustafa Kemal.
Olayların ve savaşların Fethiye yakınlarındaki Eskibahçe adlı kasabadaki izdüşümleri anlatılırken yazar sık sık anlatıyı kesiyor ve çocukluğundan itibaren Mustafa Kemal'in izini sürmeye koyuluyor.
Ona bir "yazgı adamı" diyor.
Romanın en etkileyici bölümlerinden biri Çanakkale Savaşı.
Bernieres'in dedesi Arthur Kenneth Smithells İngiliz Kraliyet Deniz Tümeni Nelson Taburu mensubuymuş ve Gelibolu'da ağır yaralanmış.
Buna rağmen yazar savaşı Türk cephesi açısından anlatmayı tercih ediyor.
Romanın başında şöyle bir sunu yer alıyor: "Bu kitap, kapsadığı zaman dilimi içindeki olayların genel tablosu çerçevesinde, sayısız ölüm yürüyüşünün, iltica hareketinin, zulüm ve imha kampanyasının ve nüfus mübadelesinin kurbanı olmuş her milletten, milyonlarca sivilin mutsuz anısına ithaf edilmiştir."
Yazar bu sunuyu güçlendiren bir de şiiri koymuş kitabın başına:
Kyrzopoulos'un bir şiiri.
KEDİ
Yalıyordu
Açık teneke kutuyu
Saatler ve saatlerdir
Bilmeden
İçtiğinin
Kendi kanı olduğunu
Not: Kanatsız Kuşlar, Altın Kitaplar, Çeviren: Bahar Öcal Düzgören.
Bundan önce çıkan romanı ''Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini'' bütün dünyada milyonlarca satış yapmış ama Yunanlıları da kızdırmıştı
Zülfü Livaneli
Filme de alınan ve Nicholas Cage ile Penelope Cruz'un başrolleri paylaştıkları roman, Kefalonya Adası'ndaki turizmi patlatmıştı ama Yunan solu kitaba tepki göstermişti.
Louis de Bernieres şimdi bu yüzden mi bu kadar Türk yanlısı bir kitap yayınladı diye merak ediyorum doğrusu.
Kitap boyunca Yunanlılar eleştiriliyor.
Aslında sadece Yunanlılar değil, Ruslar, İngilizler, Almanlar, Kürtler, Araplar da bu üsluptan paylarını alıyor.
Bernieres Osmanlı'nın Bati'nın emperyal oyunlan nedeniyle dağıtıldığı süreçte Balkanlar'da ve Anadolu'da büyük bir Müslüman soykınmı yapıldığını öne sürüyor.
Ama kimse şikâyet etmediği ve uluslararası bir mesele haline getirmediği için bu katliamın sessizliğe gömüldüğünü söylüyor.
Ermenilere uygulanan tehcir felâketinin sorumluluğunu ise kısmen Rusya'ya kısmen de Enver Paşa'ya yüklüyor.
Kitabın baş kahramanı ise Mustafa Kemal.
Olayların ve savaşların Fethiye yakınlarındaki Eskibahçe adlı kasabadaki izdüşümleri anlatılırken yazar sık sık anlatıyı kesiyor ve çocukluğundan itibaren Mustafa Kemal'in izini sürmeye koyuluyor.
Ona bir "yazgı adamı" diyor.
Romanın en etkileyici bölümlerinden biri Çanakkale Savaşı.
Bernieres'in dedesi Arthur Kenneth Smithells İngiliz Kraliyet Deniz Tümeni Nelson Taburu mensubuymuş ve Gelibolu'da ağır yaralanmış.
Buna rağmen yazar savaşı Türk cephesi açısından anlatmayı tercih ediyor.
Romanın başında şöyle bir sunu yer alıyor: "Bu kitap, kapsadığı zaman dilimi içindeki olayların genel tablosu çerçevesinde, sayısız ölüm yürüyüşünün, iltica hareketinin, zulüm ve imha kampanyasının ve nüfus mübadelesinin kurbanı olmuş her milletten, milyonlarca sivilin mutsuz anısına ithaf edilmiştir."
Yazar bu sunuyu güçlendiren bir de şiiri koymuş kitabın başına:
Kyrzopoulos'un bir şiiri.
KEDİ
Yalıyordu
Açık teneke kutuyu
Saatler ve saatlerdir
Bilmeden
İçtiğinin
Kendi kanı olduğunu
Not: Kanatsız Kuşlar, Altın Kitaplar, Çeviren: Bahar Öcal Düzgören.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder