21 Haziran 2013 Cuma

ENİS DİKER - SENİ ANLIYORUM


Seni anlıyorum

Seni anlıyorum, nasıl? Gerçekten mi?

Bir sohbet etmeden, yemek yemeden, dar zamanları paylaşmadan mı anlıyorsun?

Bende gördüğün görmek istediğin mi? Görmeyi tercih ettiğin mi? Başka bir şey görebilmeye cesaretin olup olmadığını sınadın mı?

Seni anlıyorum; dar, nefes almayan kalıplarla mı ölçtün anlıyorsun?

Seni anlıyorum bir temenni bir geçiştirme ifadesi mi? Tamam anladım, daha fazla uzatma mı? Dinlemeyi bir amayla kesmek için bir çaba mı?

Hayırlısı...

ENİS DİKER - KIZ KULESİ


Ah bu Kızkulesi


Kızkulesinin etekleri ıslanır
Barış'ın usulca bıraktığı dalgayla
Kadıköy'se yol alır homurtuyla

Ah bu Kızkulesi
Boğaz'ın zarif küçük hanfendisi
Takası, şilebi, şirketi hayriyesi
Yıldızsız gecelerde iç geçirir hepsi

18 Haziran 2013 Salı

ÇOCUK, TATİL, KİTAP ve ANNELER


Yaz geldi ve çok sevdiğimiz çocuklarımız karne aldılar. Karneler, uzun ve güzel bir yaz tatilinin müjdecisi gibi. Bu tatilde çocuklarımız  dinlenecek, eğlenecek, yeni ve yorucu bir eğitim öğretim yılı için motive olacaklar.
Nasıl geçmeli bu tatil, çocuk için hangisi en çok yararlı?
Çalışan anneler için okullarla birlikte yuva, kreş, çocuk kulübü gibi çocuklarını okul sonrası emanet ederek iş yerlerine rahatlıkla gittikleri kurum ve kuruluşların da tatile girmesi bir kabus gibidir. Anne işe gidecek ve evde yalnız kalamayacak kadar küçük bir çocuk için yeni ve güvenli bir yer bulması gerekecek ya da anneanneler, babaanneler ve diğer aile bireylerinden yardım istenecek. Çocuk evde yalnız kalabilecek yaştaysa bu uzun tatil süresi boyunca çocuğun gün boyunca yapacaklarını organize etmek ve gerçekleşmesini sağlamaya çalışmak da bambaşka bir sorun.


Çalışmayan anneler bu konuda büyük bir lükse sahip. En azından çocukları gün boyunca göz önünde ve yaptıklarını kontrol edebilir durumdalar.
Tüm bu sorunların üstesinden geldikten sonra sırada çocuklarımızın tatili nasıl geçirecekleri konusu aileler arasında büyük farklılıklar gösteriyor.
Çocuk tatil boyunca hep oynamalı mı, denize girip eğlenmeli mi, kitap mı okumalı, hangi kitapları okumalı? Gideceği bir üst sınıfın derslerine şimdiden bir göz atmalı hatta çalışmaya başlamalı mı?
Bazı anneler, çocuklarını tatil boyunca rahat bırakır ve dilediğince oynayıp eğlenmelerini ister. Ben bunu daha doğru buluyorum.
Bazı anneler de çocuğun sistemli bir şekilde okumalarını, ders çalışmalarını, test çözmelerini isterler. Hatta bu tatili fırsat bilerek çocuğu dershanelere, kurslara vb. gönderen aileler de vardır.
Oysa tatil çocukların dinlenmeleri ve oynamaları için vardır. Bunu yaparken yararlı etkinliklere katılabilir, kitap okuyabilir, canı istediğinde tatil kitabı gibi eğlendirici aynı zamanda eğitici öğretici aktivitilerle dolu etkinlik kitaplarıyla güzel zamanlar geçirebilirler.
Çocuğun yaşına uygun bilmeceler, bulmacalar, maket oyuncak yapma, kilden heykelcikler yapma, resim yapma ve boyama, kısa öyküler yazma, çevredeki müzeler gibi yerlere geziler düzenleme, arkadaşlarıyla zaman geçirmek gibi aktiviteler de dersler kadar çocuklar için yararlıdır.
Sınavlara hazırlanan ve dershaneye gitmek durumunda kalan çocuklarımızın da kesinlikle rahatlamaya, mutlu olacakları aktivitelerle uğraşmaya ihtiyaçları vardır. Şunu unutmayalım ki biz yetişkinler bile baskı altında olduğumuz, mutsuz olduğumuz zamanlarda normalde rahatlıkla üstesinden gelebileceğimiz problemleri güçlükle atlatabiliyor, iş yerlerimizde ve evlerimizde düşük performans gösteriyoruz.
Mutlu çocuk çok daha başarılı olacaktır. Bence başarının sırrı öncelikle mutlu bir çocuğa sahip olmak için çaba harcamak. Çocuğun ne istediğini bilen biri olması için çalışmak ve idealleri olan bir çocuğa sahip olmak...
Tüm çocuklarımıza mutlu bir tatil ve başarılar diliyorum.

11 Haziran 2013 Salı

ÇOCUK KİTABI SEÇERKEN - Özlem AYTEK

Çocuk kitabı satın alırken aranılması gereken özellikler - Özlem AYTEK

Kırtasiyelerin, kitabevlerinin, marketlerin raflarını süsleyen renk renk, cıvıl cıvıl kitapların arasında ne zor şeydir çocuklarımız için kitap seçmek... Hangimiz yaşamadı ki bu zorlukları? Yirmi yılı aşkın zamandır çocuk kitabı yazan biri olarak, özellikle ilköğretim çağındaki çocuklarınız için size yardımcı olacak öneriler vermek istiyorum.


1. Önerim
Kitabımızı seçerken öncelikle çocuğumuzun yaşına ve seviyesine uygun olmasına dikkat etmeliyiz. Bu çok önemlidir. Örneğin birinci sınıfa giden bir çocuğa küçük puntolu ve on altı sayfadan uzun bir kitabı okutmaya çalışırsanız çocuğunuz okumaya henüz başlamışken kitap okumaktan nefret edebilir. Bunun yerine bol resimli, renkli ve 20 - 28 punto büyüklüğünde, iri puntolu kitaplar seçilmelidir. Bu da tek başına yeterli değildir. Birinci sınıf çocukları için bir hikaye en çok seksen kelimeden oluşmalıdır. Bir cümle de en çok altı kelimeden oluşmalıdır. Yani on altı sayfalık bir kitap, ayrı başlıklar altında verilmiş iki ya da üç kısa hikâyeden oluşmalıdır.
Bir hikaye on altı sayfa boyunca devam ederse, okumaya başlayan çocuk heceleyerek kelimeleri doğru olarak okumaya çalışırken hikâyenin farkında bile olmayacak, hikâyenin başlangıç kısmında yazılanları çoktan unutmuş olacaktır.


2. Önerim
Kitabın dili akıcı, ilgi çekici olmalıdır. Hikâyenin konusu çocuğumuz için heyecan uyandırıcı olmalıdır. Kitapta mişli geçmiş zaman kullanılması tercih edilir: "O gün hava çok güzelmiş. Ayşe, ormana gitmiş." şeklinde.


3. Önerim
Kitabın öyküsü ve görselleri ölüm, kin, nefret, öfke, şiddet gibi ögeleri içermemelidir. Çocuğumuzun üzüleceği hatta ağlayacağı türden üzücü, felaketlerle dolu acıklı öyküleri okumaları da doğru değildir. Sevgi, barış, çevre gibi temalar çerçevesinde, ders programını da pekiştirici nitelikte hikaye kitapları seçilmelidir.


4. Önerim
Kitabın sonunda çocuğa ders veren, "dersini almış, cezasını çekmiş, yaşadıklarından sonra şu dersi çıkarmış" gibi kitabın ana fikrini anlatan cümleler kullanılmamış olmalıdır. Çocuk, okuduğu öyküden alması gereken ana duyguyu kendisi keşfetmelidir. Öyküdeki kötü kahramanlar zindana atılmak, nehre atılmak vs. şeklinde cezalandırılmamalıdır. Bunun yerine hikayenin sonunda kötü kahraman hatasını anlamış olmalı, hatasını tekrarlamayacağını sezdirmeli ve mutlu bir şekilde yaşamaya devam etmelidir.

Kitaplar çocuklarda pozitif duygular uyandırmalıdır. Çocuk kitap okumaya zorlanmamalıdır. Bunun yerine özendirici yöntemler kullanılmalıdır. Kitaplarda, çocuğumuzun okuduğu kitapta kazandırılması beklenen hedef ve davranışlar, eğitici ve öğretici unsurlar ders kitabı şeklinde değil tam aksine öykünün akışı içinde eritilerek, sezdirici bir şekilde verilmiş olmalıdır.

Kitap seçiminde veliler, kitabın yalnızca resimlerine değil içeriğine de şöyle bir göz atarak, kitabın anlatmış olduğum bu özelliklerden büyük kısmına sahip olup olmadığını kolayca anlayabilirler.

Yazacak daha çok şey var. Bu derin ve uzun bir konu. Öncelikli olanlarına değindim. Çok uzun bir yazı yazarak okuyanları sıkmak istemiyorum. Bir sonraki yazımda devam etmek üzere...
Çocuklarınızla kitap dolu günlere, senelere...
Özlem AYTEK

ÇOCUK FİLM ÖNERİ - Özlem Aytek

Film Özeti 

  


8 yaşında bir çocuğun, MAX adlı bir köpek sayesinde, hayatta karşılaştığı zorluklara karşı pes etmemeteyi öğrendiği ve öğrettiği bir filmdir bizim filmimiz.Aliye hanım, yaşlı ve çok iyiliksever bir kadındır. Bütün kasabanın geçim kaynağı olan zeytinyağı fabrikasının sahibi olan Aliye hanım konağında köpeği MAX ile birlikte yaşamaktadır.Hayattaki tek akrabası yeğeni açgözlü beceriksiz Burhandır. O ve görgüsüz karısı Şermin, Aliye hanımı ortadan kaldırıp bütün mirası ele geçirme peşindedir. Bunun için bir plan yaparlar ancak hesaba katmadıkları birşey vardır. O da MAX’dir.Aliye hanım’ın Burhan tarafından kaçırılışının tek tanığı olan Max, Burhan’ın elinden kurtulmayı başarır. Kasabanın diğer ucunda Deniz adında bir çocuk vardır. Deniz yalnız ve içine kapanık bir çocuktur. Tek isteği arkadaşlarının kendisini de aralarına almasıdır. Bu yalnız günlerinde yolu Max’le kesişir.Max ile birlikte Deniz'in kendine güveni gelir. Bir taraftan okuldaki çocuklarla mücadele ederken diğer taraftan Max'i yok etmek isteyen Burhan ve adamlarına karşı amansız bir mücadeleye girişir.Komedinin ağırlıkta olduğu bir kurguya sahip olan Akıllı Köpek MAX‘te komik kötülerimizin başına gelenler, küçük büyük bütün seyircileri kahkahaya boğacaktır.

VİZYON TARİHİ : 07 Haziran 2013
2013 - 
 ,  
 -


http://www.sinemalar.com/film/216655/arkadasim-max-2013


3 Haziran 2013 Pazartesi

AYŞE KÜÇÜK - KİTAP ÖNERİSİ - Hakan Günday dan PİÇ


AYŞE KÜÇÜK - KİTAP ÖNERİM




Hakan Günday kitapları Piç (2003) Piçlerin çocukları olmaz. Piçler, aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir. Piçlere sır verilebilir. Ölümleriyle son bulan sırdaşlıkları vardır. Piçlerin cinsel hayatı düzensizdir. Piçlerin bedenleri ve akılları, diğer insanlarınkilerin aksine nasırlaşmaz. Onların nasırlaşan tek yerleri ruhlarıdır. Piçler sadece kendi aşklarına saygı duyarlar. En yakın dostlarının kadınlarına dil ve el uzatabilirler. Bu durumda piç tabii ki suçlu, ancak piçlik meşrudur. Piçler düzensiz hayatlarında düzenli olarak içki içerler. Belli sayıdaki kadehten sonra sarhoş olup sızarlar. Sızdıkları yerin adı huzurdur. Piçlerin babalarıyla olan ilişkileri mezar taşı kadar soğuk, yeni dökülmüş kan kadar sıcaktır. Piçler insan öldüremedikleri, ağır suçlar işleyemedikleri, korkak ve hain oldukları için yaşadıkları yerleri zorunlu kalmadıkça terk edemezler. Piçin davranış ve tercihlerini sadece bir başka piç kabul edilebilir olarak değerlendirir ve "Neden?" diye sormaz. "Neden" sorusu piçliği yok eder.



İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *